Omuz bölgesine, omuz eklemini, göğüs kafesi ile bağlayan köprücük kemiğinin kürek kemiği ile yaptığı eklem adına akromioklavular eklem adı verilir. Köprücük kemiği bu eklemle beraber omuzun yerinde durmasını ve omuzun hareketleri sırasında hareketlerin dengelenmesini göğüs kasları ile beraber sağlar. Bu eklemin omuz üzerine düşme veya drekt omuza gelen travmalar sonrası yaralanması görülmekte ve köprücük kemiğinin omuza olan bağlarında yaralanma ve eklemde çıkıklar oluşmaktadır. Omuzda oluşan köprücük kemiğinin bağlanma yerine yakın ağrı, şişlik ve o bölgede şekil bozukluğu en çok görülen şikayetlerdir. Omuz travması sonrası bu şikayetleri olan hastaların mutlaka muayene edilmesi ve radyolojik inceleme yapılması gerekir. Radyolojik incelemede her iki omuzun karşılaştırılmalı olarak çekilen filmlerinde farklılık ve eklemde çıkık görülmesi tanıyı doğrular. Bazı durumlarda olayın daha belirgin ve görünür hale getirilmesi için her iki ele 5’ er kiloluk ağırlık verilerek omuzun aşağıya doğru çekilmesini takiben çekilen grafi incelemeleri faydalı olabilir. Bazı vakalarda köprücük kemiğinin uç kısmında küçük kırıklarla beraber görülebilir.
Çıkığın miktarına ve bağ yaralanmalarına çokluğuna bağlı tedavi seçimi yapılmalıdır. Bağ yaralanmasının daha az olduğu eklem çıkıklarının belli belirsiz olduğu durumlarda omuz kol askısı ile durum çözülebilir. Daha ağır vakalarda cerrahi tedaviye ihtiyaç vardır. Cerrahi tedavide eklemin yerine oturtulması sonrası eklemi yerinde tutacak fiksasyon teknikleri tariflenmiştir. Eklemin tel ve serkülaj ile fiksasyonu yapılabilmekle beraber cilt altından çok yüzeyel bir eklem olduğu için sorunlar yaratabilmektedir. Köprücük kemiğinin kürek kemiğinin bir çıkıntısı olan korokoid çıkıntıya vida ile bağlanması yapılan tetkiklerden biridir. Ama vida gevşemesi gibi sorunlar ile karşılaşılabilmektedir. Son yıllarda thite roope denilen kopmayan özel ipler ile eklemin redüksiyonu sonrası köprücük kemiğinin korokoid çıkıntıya bağlanması uygulanır hale gelip sonuçları yüz güldürücüdür. Ameliyat sonrası 6 hafta omuzun hareketsiz halde, omuz kol askısına alınması ile eklem bağlarının vücut tarafından yeniden yapılandırılması oluşur. Bu dönem sonrası yapılacak olan fizik tedavi eklem hareketlerinin açılması için geçerli olacaktır.